16 Kasım 2008 Pazar

Mekanın cennet olsun babaanne...

Cuma sabahı aldığımız haber ile, Timur'un hiç görmediği, benimse en son 3,5 yıl önce gördüğüm babaannemin vefat ettiğini öğrendik.

Geçen yıl Timur'un ilk ayları olması, bu yıl benim iş değiştirmem nedeniyle yapamadığımız tatiller, bir türlü oluşmayan veya olduramadığımız şartlar... "Keşke"ler... Hayatta bazı şeylerin asla ertelenmemesi gerektiğini sert bir şekilde yüze çarpan deneyimler...

Hiçbiri kaybedileni geri getirmiyor ama ben yine de keşke Timur'u ona gösterebilseydik diye üzülmeden edemiyorum.




Cumartesi sabahı uçakla Dalaman'a, oradan Göcek'e gidildi. Yapılan hazırlıklar ve sonrasında Göcek halkının önemli bir kısmının katılımı ile öğleden sonra toprağa verildi Timur'un büyük babaannesi... Huzur içinde yatsın.

Cenaze vesilesiyle doğal olarak aile ve uzun yıllardır görüşemeyen kuzen grubu bir araya geldi. Yaş sırasıyla; Neslihan, Noyan, Elif, ben, Alpkaan. (+Evrim)

Farklı olan şey, artık çocuklu olanların sürekli kendi çocuklarından bahsetmeleriydi (başta ben). Bu kısa buluşmanın ardından, bir dahaki buluşmayı çok uzatmamak üzere vedalaştık.

Hiç yorum yok: