Geçtiğimiz pazar babannemize gittik. Bize çok güzel yemekler yapmıştı gene. Timur ilk defa kendi isteğiyle yedi. Özellikle kestaneli pilavi öyle bir iştahla kaşıkladı ki, biz yemeyi bırakır korkusundan sevincimizi bıyık altından gülmekle sınırlamak zorunda kaldık. Yemekten sonra Timur, Evrim'le(bizim ufaklık ona enişte demeyecek) top oynayarak,Elif halasıyla ise kapı arkasında saklambaç oynayarak özlem giderdi. Bunun ardından hep beraber bahçeye indik ve oğlumuz aileye yeni katılan alman kurdu Jack'le tanıştı. Öyle kaynaştılar ki bir süre sonra bir baktım birlikte kovalamaca oynamaya başlamışlar. Yalnız Jack bizimkinin ellerini ağzına alıp, pantalonundan çekiştirmeye başlayınca bu oyunu sonlandırdık. Fatma teyzesinin atölyesini de gezip iyice yorulan Timur, yolculuğa çıkacak olan babaannesi ve İlker dedesiyle vedalaştı. Arabaya binerbinmez uyuyan ufaklık yol boyunca hiç uyanmadı... : )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder