9 Ekim 2008 Perşembe

Bayram şekeri Timur

Bayram'dan önceki Pazar günü, 3 ay öncesinde aldığımız biletler ile Bodrum'a uçtuk. Timur ilk kez uçağa bineceği için haftalar öncesinden, o 1 saatin nasıl geçeceği konusunda karnımıza ağrılar girmeye başlamıştı.

Bu konuda yaptığımız hazırlıklar (cep telefonu şeklinde yeni bir oyuncak ve çubuk krakerler) başarılı oldu ve Timur bunlar ile oyalanırken Bodrum'a vardık...

Havaalanında bizi karşılayan babaannesi ve İlker dedesi ile Turgutreis'deki evlerine gittik.



Bayram süresince Bodrum'da olacağımızı öğrenen büyük dedesi, İstanbul seyahatini iptal ederek Bodrum'da kalmıştı. Biz de her gün büyük dede ve büyük anneanneyi ziyaret ettik, bir akşam da yatıya kaldık.

Bayram günü Timur harçlıkları toplamayı ihmal etmedi tabi.



Akşamları annesi ve babaannesi ile oynamaktan geceyarılarına kadar uyumayan Timur, "odalara girip kapı kapatmaca" oyunu oynadı bol bol... :)



Havalar ısınıp hastalıklarımızı biraz hafifletince Bodrum merkezine gittik. Kale fotoğrafı olmazsa olmaz...



Son günlere doğru havanın 29 - 30°C, deniz suyunun da makul bir ısıda olduğunu fırsat bilerek, Timur'u ilk defa deniz ile tanıştırdık. Bu kadar büyük bir su birikintisi karşısındaki şaşkınlığını çabuk yenen ufaklık direkt olarak dalışa girdi.

Bıraksak yüzecek gibi bir hali vardı ama kıyıda kum ve çakıllar ile oynamak ta çok ilgisini çekti; hatta birkaç tane çakıl taşını çiğneme faaliyeti son anda engellendi.



İlk günlerdeki yağışlı ve soğuk hava ile hastalık durumları nedeniyle civar bölgeleri pek gezemedik ama son gün, son saatlerde de olsa Gümüşlük'e gittik...



5 gün çabuk geçti ve ayrılık vakti geldi çattı. Seneye Timur biraz daha büyüdüğünde ve havalar daha sıcakken geldiğimizde, denizin ve havuzun tadını çıkarmak üzere and içerek :) Bodrum'dan ayrıldık...


Hiç yorum yok: