30 Ocak 2008 Çarşamba

Aynı ben...













Timur'un geçen hafta çektiğim şu resimlerine bakarken birden bire aklıma benim albümümdeki şu nü resim geldi :). Resmin arkasında 17.05.1978 tarihi basılı; yani ben 1 yaşındayken çekilmiş. Fotoğrafın çekildiğini hatırlamıyorum ama koltuk tanıdık geldi :)

Bizim ufaklığın kime daha çok benzediği konusunda zorluk çekenlere ithaf olunur. Yeter ki halkımız aydınlansın... :)



Benim surat daha bir mülayim iken bizim oğlanın suratındaki şu yaramazlık ifadesine dikkat ediniz... "Bir yürürsem siz görürsünüz" der gibi bakıyor; korkuyoruz. :)


14 Ocak 2008 Pazartesi

Belgrad Ormanı



Bugün oğlumuzu (ve kendimizi tabi) gezdirirken, yol bizi Tarabya'ya oradan da ilk defa olarak Belgrad Ormanına götürdü. Ufaklık hemen hemen bütün yol boyunca uyuduğu için ormana vardığımızda cin gibiydi. Yürüyüş yapmak için güzel bir gündü ama planlı bir gezi olmadığından beyimizi üşütmemek adına ziyareti kısa kestik. Temiz havanın etkisiyle olacak, çocuk dönüş yolu dahil günün kalanında sürekli uyudu.
Seneye biraz daha büyüdüğünde, onu oradaki atlara bindirip gezdireceğiz. Tabi bizim bambam sakin durur ve atı ısırmaya kalkmazsa :) ...

Fanatik dayı işbaşında


Timur, son dönemde daha çok gördüğü ve daha da alıştığı dayısının kucağında gezerken, birden bire nereden geldiğini anlayamadığım bir atkı :) çocuğun boynuna dolanmış; bizim kayınçonun elleri de şaşkınlıktan resimdeki gibi kasılıp kalmış :) ... Ben de bu ilginç anın resmini çekeyim de ibret olsun diye saklayayım demiştim; meğer olay bir provokasyondan ibaretmiş...

2 Ocak 2008 Çarşamba

Timur doktorda

Geçtiğimiz haftasonu aylık periyodik kontrol ile birlikte pnömokok aşısını yaptırmak üzere doktorumuz Bay Enrico'ya gittik. Beyimiz 7. ayını doldurmuştu ve ölçümlerde 9.300 gr. ağırlık ve 70,6 cm. boya ulaştığını öğrendik. Kontroller sırasında keyfi yerindeydi ufaklığın ama sıra aşıya geldiğinde, biz onu çıngırakla oyalamaya çalışırken bu senaryoyu daha önceden bir kez yuttuğunu hatırlamış olacak ki, bu sefer yemedi :) ve uzun süre bağırıp çağırdı...

... ama sonuç değişmedi. :)

Timur yeni araç koltuğunda



Timur, geçen hafta aldığımız ama pek tecrübe etme fırsatı bulamadığı yeni araç koltuğunu denedi ve pek memnun kaldı. Ufaklık yeni daha yüksek konumundan oldukça memnun çünkü sürekli "kolaçan modunda". Artık önden ve yandan görüşü de iyice arttı; rahatça etrafı gözetleyebiliyor. Ana kucağına sığmamaya başladığından beri yolculuklarda onu kucağında taşıyan annesi de rahat etmiş oldu böylece...

1 Ocak 2008 Salı

Minik Davulcu II

Timur davul çalma işinde kendini geliştirmeye devam ediyor. Bagetleri öyle bir kavrıyor ve savuruyor ki, önünde durmak yürek ister. Nitekim bazen padleri ıskaladığında kendi eline, kafasına veya benim dizime sağlam vuruşlar yapıyor.

Ufaklık davul çalmayı o kadar çok seviyor ki çalarken gülüyor, bazen iyice gaza gelip hırslanıyor, daha bir hızlanıyor kolları. Artık yeter dediğimizde de yırtıyor ortalığı; hemen ilgisini başka bir oyuncağa kaydırmaya çalışıyoruz...