19 Ekim 2007 Cuma

Şeker Gibi Bayram

Oğlumuzun ilk bayramı...

Yeni bayramlık kıyafetleri içinde pek bir "küçük adam" oldu beyimiz. Altında kumaş pantalon, üzerinde baklava desenli kazağı ve ayağında halası ve eniştesinin hediyesi Converse'leri ile pek bir şıktı Timur.




Bizim ailede bayramların kutlandığı lokasyon olan Ataşehir'e öğle saatlerinde vardık. Burada Timur babaannesi, halası ve Evrim eniştesi ile asıl bayramlaşma öncesinde ön müzakere sürecine girdi :).




Büyük dedenin dairesine çıkıldığında, kapıdan girer girmez kopan gürültü ve çığlıklar başta Timur olmak üzere hepimizi korkuttuysa da çabuk toparlandık. Tabi ufaklık hemen bir teselli molası için annesine yapıştı ve sakinleşti. Keyfi yerine geldikten sonra tüm aile fertlerinin kucaklarına bir süreliğine ziyarette bulundu; el öpmeyi ve bahşiş toplamayı da ihmal etmedi. (Cebinden para çıktı hakikaten :))


Akşam üzeri, ziyarete gelen ve kendinden iki hafta küçük olan arkadaşı TUNA ile karşılaştılar. Timur'un Tuna'ya gülümseyerek yaklaşmaya çalışması hepimizde bir gülümseme yarattıysa da, aramızda BAMBAM adını verdiğimiz oğlumun, sinsice karşısındaki bebeğin elini sıkıca kayrayıp dişlerini geçirmesi ihtimali üzerine teyakkuzda bekledim :). Zira kendimden biliyorum ki ufaklık şimdiden tel zımba kıvamında bir acı verebiliyor yakaladığı parmaklara...







Bayramın ikinci günü önce anneanne, dede ve dayısını akşamında ise büyük hala ve kuzenlerini ziyaret etti Timur. Necla ve İrem ablalarının aldığı hediyeyi beyimiz ağzı açık şekilde (ve salyası akarak :)) merakla inceledi.





Timur bayramın son gününü dinlenerek geçirdi ve sıradaki Kurban Bayramının hazırlıklarına başladı. Harçlıklarını biriktirip koç alacakmış (oyuncağından tabi ki)...

Hiç yorum yok: