Timur'un Tanju abisi ve Esra ablasının daveti ile, Çatalca'daki anne-babasının evine misafir gittik. Bizi yedirip içirip gezdirdikleri yetmezmiş gibi, yanımıza da yiyecek ve su verip yolcu ettiler. :)
İlk sürpriz, (gidiş yolunu hatırlayamamdan sonra) boğaz manzarası ile yemek yeme hayallerimizin tadilata kurban gitmesiydi. Ufak ufak aşağılara doğru uzandık ve çocuk parkına indik.
Sonrasında Ortaköy'e ulaştık ve Ertekin'in yerinde yemek yedik. Burada bir dede Timur'u çok sevdi ve gidip ona bir oyuncak alıp hediye etti. Dedeyi ve hediyeyi çok sevdi ufaklık...
Ortaköy'den boğaz manzarası. (Bu resimde marka yerleştirme vardır :))
Şubat ortasında, bir Pazar günü Florya sahil tarafında gittiğimiz kahvaltı sonrası...
Hava serin fakat güzeldi. Timur'la yürüyüş yaptık, oyun parkına gittik, hatta sonrasında kedi kovalamaca oynadık. Daha doğrusu Timur çatıdaki kedileri bile kovaladı... :)
Bir Şubat haftasonunda, özlediğimiz mekan Moda'da, özlediğimiz yiyecek etli mantarlı dürüm yemek üzere harekete geçtik. Timur da sevdi bu benzersiz lezzeti... Evet, bu satırları yazarken açım :)
Sonrasında klasik olarak çay bahçesi tarafına yürüyüş, havanın soğuk olması ve Ali Usta'nın yanındaki waffle'cıda kapanış... :)
Şubat ayında, Timur'un yeni başlayan gıda alerjisi için Amerikan Hastanesi'ne gittik. Timur doktor teyzeyi çok sevdi, hele de iğne yapmayacağını öğrendiğinde daha da neşesi yerine geldi.
Sonradan öğrendi tabi iğneyi hemşirelerin yaptığını... :)
(Merak edenler için not: kan testinden tam bir bulgu çıkmadı)
Timur'un halasının doğumgününü kutlamaya babaannesinin Ataşehir'deki evine gittik. Nefis yemekler ve güzel pastalar yenildi. Yeni yaş coşkuyla kutlandı :)
2012 yılı, Timur'un kar yağdırma dualarının kabul edildiği yıl olarak şimdiden kayıtlara geçti... :)
Ocak ayı sonunda, bitişik apartmanın otoparkında, arabaların üzerinde birikmiş 30cm'lik kar birikintileri ile birbirimizi yürüyen kardan adamlar haline getirdik; çok eğlendik...
Ertesi günlerde o karların içinden zincir geçirmeye çalışmak o kadar eğlendirmedi tabi... :)
Neredeyse diğer 29 Ekim geldi ama yine de pas geçmeyelim...
(2011) 29 Ekim'inde Timur'un anneannesi, dedeleri ve Şenay ablası ile birlikte okuluna gittik ve gösteri saatini bekledik. Timur'un harika danslarını ve gösterisini izledikten ve kameraya çektikten sonra, çıkışta hatıra fotoğrafları çektirdik.
Kasım ayı sonunda ufaklık üşütüp hastalandı, ateşi düşmeyince hastaneye gittik; zatürre olmuş meğer... :(
5 gün arka arkaya bacaktan iğne oldu yazık. Çok üzüldük ama çabuk toparladı şükür ki.
İğne olurken de hemşirelere saydı, sövdü ama. :)