30 Aralık 2009 Çarşamba

Büyük dedeye geçmiş olsun ziyareti

Geçtiğimiz haftasonu Timur, rahatsızlanan büyük dedesini hastanede ziyaret etti. Anında ortamı neşelendiren Timur, babaannesi, teyzesi ve büyük anneannesi ile vakit geçirme fırsatı buldu.

Sonrasında büyük dede iyileşti ve eve döndü...









29 Aralık 2009 Salı

Annenin doğum günü

Kronolojik hata da olsa, Timur'un annesi, dedesi ve büyük amcasının tam; kendisinin buçuklu (2,5) yaşgünü olan 27 Kasım'ı atlamak olmazdı.

Timur'un anneannesinin evindeki yaşgünü için, Ankara'dan gelen dayısı ve "asker" (Levent) in de katılımı ile toplanıldı. Yaptırılan özel pasta, Timur'un bir ön kontrolünden sonra kesildi ve afiyetle yenildi.

Sonuçta annesinin yaşı aynı kalırken, Timur 0,5 yaş büyümüş oldu... :)



Nice senelere...


Sürpriz Ziyaret

Geçtiğimiz günlerde Timur'un dedesi ve Şenay ablası, üzücü bir olay sonucunda apar topar İstanbul'a geldiler. Aynı haftanın sonunda Timur'u ziyaret ederek biraz olsun teselli buldular. Bu beklenmedik ziyaret ile dedesini karşısında bulan Timur da bu işe çok sevindi.

Babasının eğitim nedeniyle evde olmadığı tüm haftasonu Timur için böylece eğlenceli bir hal aldı. Dedesi ve peşinden ayrılmadığı Şenay ablası ile oyunlar oynadı, eğlendi...

Hatta halası, Evrim eniştesi ve Kaplan amcası da geldiler. Timur'un keyfine diyecek yoktu...

Uykucu

Ikea'nın otoparkında beyimizin uyanmasını beklerken...

Şirinlik akıyor suratından...

3 Aralık 2009 Perşembe

Malta köşkünde...


Geçenlerde kahvaltıya Malta köşküne gittik. Timur pek birşey yemediyse de ortamı çok sevdi. Gruptaki tek çocuk olarak ilgiden bol bol nasiplendi. En çok sevdiği oyuncaklarından biri olan ''hayvancıklı traktörünün'' Nail abisinin hediyesi olduğunu hatırladığından birlikte resim çektirmeyi ihmal etmedi... : )
Kahvaltı sonrası ormanda yapılan ''uzun'' yürüyüşün ardından, kuğulu parkın yanındaki kafede Timur kakaosunu,biz kahvelerimizi içtik... Bizim oğlan sandalyeye çıkmak süretiyle minik bir konser verdi. Tabi bol bol alkış aldı hatta istek parçalara geçildi... : )
Oğlen vakti oğlumuzun iyice uykusu gelince dönüş yoluna geçtik.Yol boyunca uyudu enerji depoladı. Eve vardığımızda uyandı ve biz o yorgun halimizle, onun şarj olmuş hali karşısında çaresiz kaldık... : )

8 Kasım 2009 Pazar

Pazar gezintisi


Pazar sabahı havayı güzel görünce kendimizi erkenden dışarı attık. Timur babasıyla beraber denize ''taş fırlatmaca'' oyunu oynadı. Sonra da yolda gördüğümüz kuzu ve koyunları kovaladık. Bunu yaparken bizim ufaklık ''Buraya gel kuzuu!!!'' diye bağırdığından zavallı hayvancıklar korkudan nereye kaçacaklarını şaşırıp yola fırladılar. Biz de bu sefer yol tarafına geçip aynı hareketleri yaparak onları çayıra yönlendirdik. Böylece çoban amcaya onları toplamada yardım etmiş olduk. Timur'un mutluluğu görülmeye değerdi... Eve dönündüğümüzde öyle yorulmuştu ki günün kalanını mışıl mışıl uyuyarak geçirdi.

4 Kasım 2009 Çarşamba

Timur'un ''hobileri'' : )


Son günlerde Timur'un en çok sevdiği iki uğraşı var. Biri ''yemek yapmak'' diğeri de resim yapmak... Yaptığı yemek genelde makarna oluyor. Çizmeyi, daha doğrusu çizmemizi en çok sevdiği şeyler ise vantilatör,klima ve ütü... Bize bir sürü beyaz eşya çizdirip üstlerine de markalarını yazdırıyor. Sonra çizdiğimiz bütün resimleri yan yana dizip saatlerce seyredebiliyor... Bizi de yanına oturtup, sayfalarda boş kalan yerler varsa oralara yeni bir şeyler çizdiriyor... : )

30 Ekim 2009 Cuma

Timur'un en sevdiği oyuncakları...


Timur'un en çok sevdiği oyuncakları; arabalarının tümü ve pelüş zebrası...

Saklambaç...



Çikolatayı seviyor...

14 Ekim 2009 Çarşamba

Gezmece

Birkaç hafta önce Timur, halası ve Evrim eniştesi ile gittiğimiz İstinye Park'ta oyun sahasında bulunan F1 simulasyon aracı içinde. Tabi ki önce babası test etti aracın güvenli olup olmadığını. :)



Son 2 haftadır Bahçeşehir'deki şişme şatoya (adı böyle olmayabilir tabi :)) gidiyoruz. Bizim gittiğimiz saatlerde pek çocuk olmasa da, zıplayıp eğleniyor ufaklık. Bir de gözü kesen diğer çocuklara sataşarak eğleniyor :)



Media Markt'ta Nintendo Wii denerken...
Çocuğa zararlı olup olmadığı testi babaya kalmış yine. :))

(Sonuç: zararsız :))

"Şeker" Bayramı

Geçtiğimiz şeker bayramında, Timur'un babaanne tarafı Bodrum'da olduğundan, öncekilerden farklı olarak ilk günden, Timur anneanne, dede ve dayısı ile birlikte büyük halasını ziyarete gitti.

Bayram harçlıklarını toplayan ufaklık, kuzenlerinin hediyesi olan çantasını çok beğendi. Çok ta yakıştı kerataya...

Çıkıştaki aile tablosu... (Çekimi yapan baba dahil :)



Sünger...


Geçtiğimiz haftalarda Timur, bir mağazada gördüğü kadim dostu Sponge Bob'u uzun uzun inceledi, sevdi, öptü. Bob ona karşılık vermeyip, sırıtmakla yetindi ama...
"Çok ta uzun değilmiş, benim boyumdaymış" diye düşünmüştür bizim ufaklık belki... :)

17 Eylül 2009 Perşembe

Aile fotoğrafı

Çocuk 2 yaşını geçti, biz hâlâ aile resmi çektirmeye gideceğiz.

Onun yerine cep telefonu ile idare ediyoruz. Ama güzel çıkmış resim, Allah için...

Hamarat Timur Usta

Timur mutfakta masa veya tezgah üstünde vakit geçirmeye bayılıyor.

Son dönemde baharatlara ilgi gösteriyor; isimlerini ezberlemeye çalışıyor. Hepsinin kapağını açıp çay kaşıkları ile karıştırıyor, hatta bazen biribirine de karıştırıyor... :)

Yaptığı yemekler ve keklerde annesine yardımcı oluyor oğlum. Karıştırılacak bir şey varsa Timur halleder... :)






Çeşitlemeler

Geçenlerde Timur Büyük Çekmece sahilinde kocaman bir ejderha yakaladı :) (Zeki Müren sokağının biraz ilerisinde :))

Beyimiz artık araba yarışlarında tek tabanca olmak istiyor. Tek sorun pedallara ayağının uzanmaması. Hatta pedala basması gerektiğinin bile farkında değil henüz :).



Ramazan'ın başlarında, Ataköy'de gidilen iftar yemeği... Timur akşam boyunca ilginç bir şekilde çok usluydu, anlayamadık. Bize de yaranılmıyor :)...

Halası ve Evrim eniştesinin haftasonu ziyaretinin sonunda Timur'un araba keyfi... O gün hediye gelen Benetton ayakkabılarını çok sevdi, hâlâ ayağından çıkartmıyor.
Timur evde akşam üzeri e-postalarını kontrol ederken... :) Ufaklık laptopu ile gün geçtikçe daha fazla ilgilenmeye başladı. Alfabeyi çoktan öğrendi zaten...
Yakınlardaki çocuk mağazasında olmazsa olmaz rutinimiz; 2.000 TL'lik 2 kişilik oyuncağa (!) binmek...


26 Ağustos 2009 Çarşamba

Günlük haller...

Timur artık ellerini kendisi yıkıyor... :)

Oyun kaçmasın diye Timur bu ara oğlen uykusu uyumak istemiyor. Bu sefer de gördüğünüz şekilde sızıyor... : )

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Timur arkadaşlarıyla oyun oynuyor...


Bizim yan bahçe kreş gibi, günün her saati çocuk kaynıyor. Ufaklıklar en sevdikleri oyuncaklarını alıp bahçeye iniyor ve hepberaber oynuyorlar. Çok tatlılar hepsi de... : )

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Küçük dalgıç


Havuzda edindiği bir alışkanlıkla Timur küçük küvetinde dalmaya çalışıyor. Orda büyük çocuklara baka baka dalışlarını taklit etmeye başlamıştı...Hava bu ara serin olduğu için oğlumuzu havuza götüremiyoruz. Görüldüğü üzere çalışmalarımıza evde devam ediyoruz...

İlk resim


Timur'un ''kendi elleriyle'' yaptığı ilk resim... : )

Yakışıklı


Timur'un bu pozu son zamanlarda benim de, babamızın da favorisi...

Deniz otobüsü


Bursa dönüşünü ilk kez Mudanya'dan feribota binerek yaptık. Böylesi çok daha rahat ve hızlı oluyormuş doğrusu. Timur'un da çok hoşuna gitti, etrafı büyük bir merak ve hayranlıkla inceledi. Ama biz peşinde dolaşmaktan çok yorulduk... : )

4.Etap: Bursa

Bursa'ya bir geceliğine uğramak niyetindeyken, hastalanmam üzerine Timur'la ben kaldık. Babamız ise iş başı yapacağı için İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Ne var ki döndüğü gece babamız da hastalandı. Böylece Rota ailedeki herkesi dolaşmış oldu.
Annane ve dedemi annemin ameliyatından beri görmemiştim, teyzemleri ise 2 yıldır. Bu yüzden bu zorunlu misafirlik bir bakıma hepimiz için çok iyi oldu. Timur, Oğulcan abisiyle bol bol oyun oynama fırsatı buldu. Bu oyunlar daha çok Timur'un Oğulcan'ı kovalaması, ısırmaya ve tırmalamaya çalışması şeklindeydi. Ama şimdi, evimize döneli haftalar olmuşken, hala eline arabacık dolu poşetini alıp kapının önünde durup ''Beni Oğulcan abime götür.'' demesinden kuzenimi çok sevmiş olduğunu anlıyoruz.