Kısa Kısa...

2 haftadır siteye yazı ekleyememiş olmamız, bu süre zarfında Timur ile ilgili malzeme toplamadığımız anlamına gelmiyor... :) Bakınız nasıl da gelmiyor...

Timur Ülker Albeni'nin yeni versiyonundan yerken... Ufaklık bu nefis çikolatalı bisküviyi o kadar sevki ki adeta onunla bütünleşti... :) Üstünü başını çikolata / karamel karışımı ile süsledikten sonra da şirinliklerinden geri kalmıyor, tam ısırmalık oluyor.

Buradan Ülker'i, bu ürünü üretip beni şeker komasına sokarak öldürmeye çalışmalarından dolayı kınıyorum :), zira Timur kadar olmasa da ben de kendimi kaybediyorum valla... Allah'tan pakette sadece 8 adet var. Tanesi 200 kaloriden eee ... :)




Ufaklık yeni kıyafetleri ile kameraya ve fotoğraf makinasına poz vermeye başladı. Giyimine kuşamına özenli olacak kerata herhalde...

Birkaç gün önce aldığımız uyku tulumu, klasik "seneye de giyer" klasmanındaydı... El ve ayak bilekleri lastikli olmasa çocuk tulumun içinde 2 tur atabilir. :) Geceleri üstünü örttürmeyen Timur'a soğuk geceler için anne-babasından sevgilerle...





Geçen hafta Bursa İskender'e gidelim demiştik Timur ile birlikte... Özetle, ufaklık ile yemeğe gitmek için henüz erken olduğuna karar verdik :). İki dakika rahat durmadığı gibi, birimizi de sürekli peşinden koşturarak yemeği boğazımıza dizdi sağolsun. Yemek mi yedik, dayak mı anlayamadık... :)




Yine geçenlerde alışveriş yaptığımız mağazadaki akülü arabaları denedik oğlumla beraber. Gerçi kötü kalpli mağaza yetkilileri arabaların anahtarlarını almıştı üzerilerinden ama yine de Timur halinden memnundu. Bir tek arabadan ayrılma konusu rahatsız etti ufaklığı :).

Ben de 860 YTL'lik jipin bir tarafını kırıp koyacak kenara diye tedirgindim ama bir problem çıkmadı çok şükür :)...

Küçük tamirci

Pazar akşamı babamız arızalanan ev eşyalarını tamir etti. Timur pür dikkat babasının hiç bir hareketini kaçırmadan izledi ve sonunda o da tornavidayı kaptığı gibi işe koyuldu. Yaptığı işe nasıl konsantre olduğu resimde de görülüyor. Canım oğlum babasının izinden gidiyor... :)

Kreşle tanışma

Zafer bayramı

Geçtiğimiz cumartesi biz de zafer bayramı kutlamalarına katıldık. Bandoyla ilk kez karşılaşan Timur, çalan müziğe tempo tutarak ve dans ederek eşlik etti. Alışveriş merkezinin içinde ise bizi başka bir sürpriz bekliyordu. Bir anaokulunun tanıtımı dolayısıyla her taraf minik masa, sandalye ve çeşit çeşit oyuncakla donatılmıştı. Oğlumuz ordan oraya koşturarak ve oyuncaklarla oynayarak çok eğlendi. Sanırım bizim minik kreşi sevecek...

Şenay abla'nın ziyareti...

Geçtiğimiz haftalarda çok uzaktan, taa Göcek'ten ziyarete gelen Şenay abla, Timur'a dedesinin kucak dolusu sevgilerini getirdi. Şenay abla, ablası Fahriye hanım ve eşi İhsan bey'e (son anda kadrajdan çıktığı için resimde yok) bizim ufaklık hemen ısındı. ''Kuvaak'', ''küpee'' ve ''gözüük'' kontrollerini yapan Timur laf arasında dedesini çok özlediğinden bahsetti. O da dedesine İstanbul'dan kucak dolusu sevgiler gönderdi...